Ömrünün sonunda buz emdirdi kuru dudaklarına.
Kana kana içiyor musunuz? diye sorardı ablasına,
Hemit çavuşun suyunu.
Bilmem altmış küsür yıllık bir ömür ki,
Arzuladığı nimetlerde ölüm ambargosu kırk küsür yıl.
Sorsam ki yirmisine sırtında sepetiyle varmıştır.
Yol kenarında akan berrak derecikle arşınlamıştır çayırları.
Zor gelmez mi?
Hatırlamaz mı insan bu yasakların olmadığı günleri?
Biliyorum ki gözü çeşmenin çevrilişinde iken öldü.
Acıyorum.
Beni ona benzetiyorlar korkuyorum.
Ve kaderim.
İtibar ettiğiniz şey ortadan kalktığında,
Meşakkat de ortadan kalkar derdi bir aziz.
Biliyorum özlediği ne varsa artık önemsiz.
Gerçek bir alemde roller olmadan eylemleriyle.
Bekle beni.
Bugün,
Mezarındaki çiçekleri yeşertmeye geleceğim.
Yarın
Aynı yerde seninle uyumaya.
Bu yazıya 0 yorum yapıldı.
Hey Sen! Hadi yorum yap...
Cevap yazdığın kullanıcı: Fatih Emre