JURNAL- CEMİL MERİÇ
Jurnal, Cemil Meriç’in 38 yaşındayken 1955’te gözlerini kaybettikten sonra yazmaya başladığı ve 1983’e kadar sürdürdüğü günlüklerden oluşan iki ciltlik bir eseridir. Nurullah Ataç günlüklerini Günce adıyla yayımlarken, Meriç Jurnal’i tercih etmiş. Belki bu, Jurnal’in Fransızca bir kelime olmasından kaynaklanıyordur. Çünkü Meriç Fransa’da uzun yıllar kalmış ve Fransız Edebiyatından çeviriler yapmış biridir.
Jurnal’in birinci cildi Cemil Meriç’in 1955-1965 yıllarını, ikinci cildi ise 1966-1983 yıllarını kapsamaktadır. Her iki ciltte de Meriç’in zaman zaman dostlarına yazdığı mektuplar da mevcut. İkinci ciltte evli iken Lamia Hanım’a yazdığı mektupları okurken şaşırıyorsunuz. Eşinin de bunu hoş görmesi…
Jurnal’de Meriç’in duygu ve düşünce dünyasını, yazarın kendi hayatıyla ilgili buhranları, arayışları, sorgulamaları… görüyorsunuz. Türk düşünce hayatıyla ilgili tahliller, tespitler…
Geniş bir bilgi birikimine sahip Meriç’i anlamak için Batı Edebiyatını, özellikle Fransız Edebiyatını iyi bilmek gerekiyor.
Cemil Meriç, eski dış işleri bakanlarından İsmail Cem’e yazdığı mektubunda kendini şöyle tanımlıyor: ‘Kimim ben? Hayatını Türk irfanına adayan, münzevi ve mütecessis bir fikir işçisi..’
Jurnalleri bütün çıplaklığı ile yayımlamak acaba doğru mu? Çünkü içerisinde yaşayan ya da yaşamayan birçok kişiyle ilgili olumlu/olumsuz değerlendirmeler var. Bunları yayımladığınız zaman tenkit ihtiyacı doğuyor. Dolayısıyla bu konuda biraz daha titiz olunabilirdi.
Her ne kadar büyük bir fikir adamı olsa da Ahmet Selim’in değerlendirmesiyle Meriç’in Uluhiyete, insana, İslam’a, Batı’ya, Osmanlıya bakış açısı berrak değil.
Cemil Meriç’i okumak isteyenlerin onun Bu Ülke kitabından başlamasını tavsiye ederim.
Bu yazıya 0 yorum yapıldı.
Hey Sen! Hadi yorum yap...
Cevap yazdığın kullanıcı: Fatih Emre