Elvedasız Semt

Sana yalnızlığımı anlatsam,

Kuşların boynu bükük kalır;

Özgürlüğümü saklayan bulutsuz gökyüzünde

Yıldızdan yıldıza atlayan 

Kanatsız bir kuş gibiyim


Sana saçlarımdaki akları anlatsam,

Anılarımın boynu bükük kalır.

Huysuz bir çocuk misali mızmızlanır 

Göz pınarlarıma dolan davetsiz misafirler. 


Sana beni anlatsam, 

"Ben"in boynu bükük kalır. 

Daha çözememişken kendimi 

Kızar illaki bana:

" Ne gerek vardı olmayanı anlatmaya?!"


Sana güneşi anlatsam, 

Gecenin boynu bükük.

Doğmadı hiç tepemde, 

Geceleri hep ay benimle.

Yaldızlı pelerinini çıkarmadı hiç tabiat ana. 


Sana bir "Elveda" desem, 

"Merhaba"nın gönlü buruk.

Oysa ki "Merhaba"yı da bilmek gerek 

"Elveda"sız bir semtte.


Özgürlüğüme baktığım yamalı bir pencereden, 

Özgürlüğüm süs olmuş bir köşeye,

Kanatlarım kırık,

Hayallerim buruk.


Umutlarım...

Kaybolmuşlar avuçlarımda.

Zincirler...

Vurulmuş ayaklarıma.

Kaçamadığım bu zindan 

karanlığa hapsedecek illa beni.

Bıraksalar da tatsam oysa ki 

Elvedasız semtin ilk soluk selamını...