Yitirdiğim duygularım var benim üzerine toprak atalı kaç mevsim geçti bilmiyorum.Aldığım hava bile yalnızlık kokuyor buram buram.Ruhum içime çekilircesine büzüşüyor.Kanatlarım kırık ve ellerim soğuk. Gözyaşlarıma batırıp kalemimi yine sana yazıyorum. Dipsiz bir kuyuya düşen yağmur tanesi gibi hüznüm gitgide büyüyen dolup taşan ve hiçbir güneşin kurutamayan damlaları onlar.Böyleydi yalnızlığım. Kasımda ezilen yaprak gibiydi ruhum. Ellerim üşüyordu, benliğim yalnızdı, şekersizdi çayım, ışıksızdı gözlerim, böyleydi benim yalnızlığım. Derin düşüncelerim vardı mesela fedakarlık ve cefa kokardı. Oysaki tek ihtiyacım olan sendin. Sırtımı yasladığımda bulutlardaymışcasına huzur bulduğum çınarım. Gözlerin ayna olmalıydı bana her baktığımda sana olan sevgimi görebildiğim.
Sesi evim, kokusu yuvam, omzu yastığım olan ‘mavi’.
Bu yazıya 0 yorum yapıldı.
Hey Sen! Hadi yorum yap...
Cevap yazdığın kullanıcı: Fatih Emre