Yazının başlığına bakıp ," al işte feminist bir yazar" diye düşünmeyin sakın. Kesinlikle feminist değilim ama kendini maddeleştiren, erkeklerin gölgesinde yaşamaya çalışan , erkeğinin lafı ile var olan kadınlara da karşıyım.
Bebekliğimizden beri öğretilen cinsiyet kavramı, daha sonra dışarıdan aldığımız yönergeler ile sosyal bir rol haline geliyor. Erkek adam ağlamaz, kız gibi kıvırma, erkek sözü vereceksin, kızlar fazla konuşmaz, aslan oğlum benim, hanım kızım benim vb vb vb ... Günümüzde hala bunları kullanırken buluyoruz kendimizi. İnkar etmeyelim. Eğer bu cümlelere karşı tepkimin olması feministlik içeriyorsa evet feministim. Ne demek erkekler ağlamaz? Erkekler ağlamaz diye diye içine atan,duygularını belli etmemeye çalışırken , karısını, kardeşini hatta annesini döven erkekler görmedi mi bu Dünya? Kızlar fazla konuşmaz derken, kızlarımızı sustururken, eşleri üzerine kuma getirdiğinde, erkek çocuğu bulana kadar onlarca çocuk yapmaya zorlandığında susmadı mı kızlar? Erkek sözü vereceksin diye baskı kurarken erkeklere, kızların sözüne güvenilmez görüşü empoze edilmedi mi?
Artık devir değişiyor. Modernleşiyoruz. Kadınlar çalışma ortamına giriyor, böylece sesleri çıkıyor. İşte biz bu ses çıkma olayını da yanlış anladık bana sorarsanız. "Sonuçta ben de çalışıyorum. 10 tane bilezik aldırdım düğün için" Ne kadar sıklıkla duyduğum bir cümle. Kendini güvenceye almak adı altında, kendini metalaştıran, mal haline döndüren, fiyat biçtiren bir düşünce. Kadın olarak kaç bilezikliksiniz hiç düşündünüz mü? Kaç gram altınlık ya da? Ben ne kadar sayı düşündüysem yetersiz geldim kendime. Paha biçememelisiniz . Maddiyatla ölçtürtmemelisiniz kadınlığınızı. Sonuçta evlendim şu kadar para vermeli. Sonuçta çocuk yaptım ona o kadar hediye almalı. Bir de kendini geçip, çocuğunu da bunun için kullanan var. Çocuğu sadece kendin yapmış olamazsın değil mi? Sevgiyle, saygıyla, verilen emeklerle, geçirilen güzel vakitlerle ölçürtün değerinizi.
Olur mu onlar hediye diyenleriniz olacak elbette. Hediyenin sayısı, çeşidi belirtilmez. Hediyeyi aldığında haberin olmaz ne geleceğinden. İstenilen her sey hediye özelliğini yitirir , sadece alışverişe döner. Sen bana şunu ver, ben sana şunu vereyim. Dönün kendinize, gücünüze, değerinize bakın. Siz eşya değilsiniz, düşünen varlıklarsınız. Maddiyatı övünme konusu yaptıkça hayatınızda çocuklarınıza da bulaşacak ve onları da satacaksınız aslında. Ya da satın alacaksınız gelininizi. Bu Dünya'nın daha yaşanılır bir hale gelmesi dileğiyle....
Bu yazıya 0 yorum yapıldı.
Hey Sen! Hadi yorum yap...
Cevap yazdığın kullanıcı: Fatih Emre