güneş tekrar doğar

GÜNEŞ TEKRAR DOĞAR

“Umutsuzlukta bir yere kadar” diyorum bazen kendime. Ama umut edecek bir nedende bulamıyorum maalesef. Herşey tepe takla olabiliyor beklemediğim anlarda. Bir günüm çok iyiyse beş günüm felaket... aylarca hatta senelerce böyle geçti hayatım. Umutsuz. Hep iyi şeyler olacak diye beklemeyi çok istedim ama olmadı, yapamadım. Çünkü kara bulutlar gökyüzümden hiç eksik olmuordu. Ne yaptıysam beceremedim. Denedim, çok denedim ama olmadı. Zaman geçtikçe beklentim olmadığını ve boşlukta olduğumu hissettim. Düşsem kalkmak için bir sebebim, tutunacak bir dalım yok olmadığını farkettim. Gittikçe duygusuz olmaya başladı insanlara karşı. Sevimide nefretimide belli edemedim. Yapılan bir çok şeye rağmen sustum hep. Çünkü cevap vermeye mecalim yoktu zaten onlarda anlamazdı. Kendimi toplamam gerektiğini, hayattan yavaş koptuğumu fark ettim. Herşeyin farkındayım ama tepkim yok. İçimde dışa vuramadığım duygular ve hisler var. Dışa vursamda anlayacak bir dostum yok. Kağıdıma kalemime sarıldım. İçimdeki sevgiyide, nefretide, kinide kustum. Ellerimi kaldırıp teslim olmadan karanlığa; elimi açtım dua ettim. Kalbime bir serinlik geldi. “artık ben eski ben değilim” diyerek çıktım yola. Eski olsam dahi, kendimle inatlaşıp eski ben olmamaya çalıştım, başardım. Duygularım ve hislerim geri gelmedi tabiki. Onlar gitti bir kere eski yerini alabilir mi hiç ? bende almadı. Yine eskisi kadar olmasada hissizliğim var. Ama aynı zamanda hayatlada mücadelem. Birşeyler yapma yolunda ilerliyorum. Şiirler yazıyorum, yeri geliyor denemeler, kitap okuyorum, kahve içiyorum, kalemime anlatıp kağıdıma döktürüyorum. Bir kaç yazımı paylaştım sosyal medyada ve yazar bir öğretmenimle. Sosyal medyada bir çok kişiye yardımcı olmuş yazdıklarım ve düşüncelerim geri dönüşleri mükemmeldi. Öğretmenim ise ; bende bir yazar kumaşı olduğunu ama bunu işlemezsek hiçbir işe yaramayacağınıda belirtti. Bu yolda ilerlemek istiyorudum zaten. Bunun için çalışmalar başlattım. Çok iyi diyemem ama kendi çapımda bir şeyler yazıyorum işte. Vazgeçebilsem kalbinden adlı yazımı bir sitede paylaştım. Okurlarımdan birisinin yorumu çelişkiliydi ama yinede hoşuma gitti. “İnsanlar farklı olsada benzer duygular yaşarmış bunu çok geç anladım ve sen kabuk tutmuş yaralarımı bu yazıyla yeniden açtın.” Demiş. Bu yoruma karşılığım şu oldu; eğer yaraların kabuk tutmuş olsaydı iyileşme yolunda ilerlerdi, bir yerlerde bir yazı, bir resim, vs. Görünce yaraların açılmazdı. Kendimizi kandırmamak gerek aslında. Gerçeklerle yüzleşmeliyiz. Bazı şeyleri erteleyip bir yerlerde ona ait hissettiğin birşeyleri görünce, gerçeklere inanmak daha zor olur. Diye bitirdim cümlemi. Ben şimdi yaptığım bu işle yada uğraşla mutluyum. Hergün yeni birşeyler yazmanın verdiği mutluluğu ile uyanıyorum. Kısacası benim en karanlık gecem sona erdi ve güneş tekrar doğdu benim için.