Öyle bir nimetimiz vardır ki bu nimeti her an, her saniye hatta her salise kullanabiliriz. Kullanmak istemediğimiz zaman bile farkında olmadan kullanmış oluruz aslında. Kafanızda olan soru şu olsa gerek; ''Peki bu çok önemli olan şey ne?'' Cevabı çok kolay: AKLIMIZ. Aklımızı kullanarak kim bilir neler yapabiliriz...

   Örneğin en basitinden hepimizin yaptığı gibi 'hayal' kurabiliriz. İster gerçekleşebilir olsun ister olmasın. Sonuçta aklımız sonu olmayan bir mekandır. İstediğini doldurursun. Ancak istemediğini sen atmaya çalışsan bile bir türlü atamazsın. Hayal de işte bunun tamamiyle biricik bir örneğidir. Günler, haftalar, aylar belki de yıllar geçse bile unutulmak istenen düşler belki kocaman bir çöp yığını olarak belki de hala değerini koruyan küçük bir altın tozu gibi aklının küçük bir köşesine siner. Haberin olmadığı bir anda, ansızın kapını çalan bir kişi gibi kapını çalar. Önce bir evini yoklar daha sonra da seni. Bulunduğu yerden rahatsızsa kapıyı sssizce kapatır ve çıkar ancak bulunduğu yer tam da onun rahatı içinse bir türlü bırakmak bilmez seni. Her nereye gidersen git bırakmaz yakanı, kovalayıp durur seni. Seni yaka paça kovalayan birkaç hayallerin belki de seni olduğundan iyi yerlere getirmek için seni kovalıyordur. Onun peşinden gitmen için çabalıyor hatta kendini yırtıyordur. Belki elinden tutmanı belki de kanadından yakalamanı istiyordur. Belki de küçük bir dokunuş senin için yeterli olacaktır. 

   Hayallerinin peşinden gitmek için ne sihirli bir değneğe ne de sihirli bir lambaya ihtiyacın var. Sadece Rabb'inin verdiği hazineyi kullan. O seni nereye götüreceğini iyi biliyor...