Değerli okurlarım,
Bu yazım da size Sultan Vahdettin ile Mustafa Kemal Paşa arasındaki münasetten bahsetmek istiyorum.Hep şu sözleri duyduk;''Vahdettin haindir'',''Mustafa Kemal padişaha ihanet etmiştir''.Peki bu sözlerin hangisi doğru olabilr ki.Benim düşüncem hiç birisi.Bütün bildiklerinizi bir kenara bırakın.Sadece yazıma konsatre olun.Ne Vahdettin haindir,ne de Mustafa Kemal.O kadar çok iddam ve kanıtım varki.Bir çok konudan başlayabilirdim ama ben yazılarıma bu konudan başlamayı tercih ettim.Çünkü bu konu,belki de milli mücadele açısından en kilit konulardan biri.
Herşey Ekim 1917 de başladı...Birinci Dünya savaş'ından çıkmış yoksul ve savaşı kaybetmiş bir millet ve ülke düşünün.Bu ülke'den temsilci adı altında Veliaht Vahdettin ve Mustafa Kemal başkanlığındaki heyet Almanya'ya gidiyor.Hatta seyahate çıkmadan önce Mustafa Kemal,Vahdettin ile tanışmıştır.Aralarında düzeyli ve samimi bir muhabbet geçtikten sonra ertesi gün yola çıkmaya hazırlanırlar.Almanya da Hindenburg ve Ludendorf u ziyaret ederler.Hatta o ziyaret de Atatürk'e,''16.kolordu Anafartalar'' diye hitap edilir.Ziyaret biter ülkeye dönülür.Bu olay Vahdettin ile Atatürk'ün ilk kez karışılaşması olmuştur.
1918'de imzalanan Mondros mütarekesinde ise,imzayı atanlar Rauf Orbay ve heyeti belki de samsun projesi'nin yapılmasına aracı olmuşlardır.Ama tabii ki o imza büyük bir hataydı demek lazım.Bu imzayı öğrenen Vahdettin çok kızmış derhal,Osmanlı derin devleti paşalarıyla irtibata geçmiştir.Sevr antlaşmasına girmiyorum bile.Teklif safhasında kalan imzalayanların ''yüzellikler'' adı altında vatan haini oldukları bir antlaşmadır.Sultan Vahdettin ile ilgili olmadığı gibi,bu antlaşmaya imza atan damat ferit hükümetini de görevden almıştır,Sultan Vahdettin.Samsun projesi,Mondros antlaşmasındaki 7. maddeye muhalefeten oluşturulmuştur.Mustafa Kemal Atatürk'ün Samsun'a çıkması bizzat,Osmanlı derin devleti paşaları,Vahdettin,Mustafa Kemal Paşa üçgeniyle sağlanmıştır.Zaten kurtuluş mücadelesi planı ise 1915'de yapılmıştır. Hatta Ankara'daki ilk meclis binası da 1915'de yapılmıştır.Bizzat Yeni Osmanlı derin devleti tarafından.Jöntürk devrimi de Osmanlı derin devleti paşalarının bilgisi ve desteğiyle yapılmıştır.Ancak enver'in Alman lejyonlarını ordu içine sokması,ittihat ve terakki partisine ve devlet yönetimine sabatay ve masonları sokması,yanlış olan bir çok askeri ve siyasi kararları yüzünden enver gözden düşmüştür.Misal;Sarıkamış cephesi diyebiliriz askeri olarak.
Bu sebeplerden ötürü yeni bir lider arayışına geçen Osmanlı derin devlet paşaları Mustafa Kemal'i seçti.Bu seçim,Nisan 1919'da gerçekleşti.Mustafa Kemal'in seçilme sebepleri;İttihat ve Terakki'ye aşırı muhalif olması,yenilikçi anlayışta olması,laikliğin önemine vurgu yapan sözleri,halk üzerinde inanılmaz bir güce sahip olması vs.Bunları çoğaltabiliriz.Herkes Cumhuriyet'in ilanından sonra Atatürk putlaştırıldı,heykelleri dikildi diyor.Ancak bunu söyleyenler,Atatürk'ün ilk heykeli'nin 1916 yılında Anafartalar taaruzunda göstermiş olduğu başarıdan dolayı,ŞanlıUrfra'da dikildiğini bilmiyorlar.Daha konuşulcak çok şey var yakın zaman da onlarıda açıklarım...
Biz dönelim Sultan Vahdettin ile Atatürk ilişkisine.Mustafa Kemal Nisan 1919'da lider olarak seçildikten sonra,ki bazı tarihçiler Mustafa Kemal lider olarak Samsun'a gönderilmedi derler.Ben tam tersini iddaa ediyorum.Mustafa Kemal seçildikten sonra,Vahdettin ile Yıldız sarayındaki meşhur görüşmeyi yaparlar.Tabi önce,Damat Ferit ile yemeği konuşmak lazım.Damat Ferit,Mustafa Kemal Paşa ve Cevad Paşa Samsun projesi yapılıp,kimlerin gideceği konusunda tartışmışlardır.Bu listeyi yaklaşık 40 kişiden oluşturan Osmanlı derin devleti paşaları, onay için başkanları Cevad Paşa'ya bu listeyi gönderir.Cevad Paşa onayı verir ve altına derki,''Liderleri Cumhuryetçi Mustafa Kemal olacaktır''.Bu onayın ardından teklif Damat Ferit'e gider.Sadrazam inceler ve rahatsız olur.Yemeğe çağırır,yemekte konuşalım gider.Cevad Paşa listenin altına lider olarak Mustafa Kemal Paşa'yı seçtiği için o da yemekte hazır bulunmuştur.Cevad Paşa yol boyunca Mustafa Kemal'e nasihatler de bulunup sakın Damat Ferit Paşa'yı kızdırıcak bir şey söyleme der.Yemeğini ye sen sadece der.Köşke ulaşırlar.Yemek güzel başlar ancak daha sonra listeden rahatsız olduğunu söyleyen Damat Ferit;''Neden bukadar muhalifi yanınıza almak istiyorsunuz der''.Cevad paşa bunun üzerine boğazda demirleyen İngiliz zırhlı gemileri göstererek ''Bunların gitmesi için bir planınız,projeniz var mı ?''diye sorar.Damat Ferit'in böyle bir projesi yoktur tabii ki.Kendisi zaten sadece bir yıl sonra ihanet belgesi olan Sevr Antlaşmasına imza atacak olan bir haindir.Şaşkın bir şekilde bakar ancak listeyi 20'ye indirirseniz kabul ederim der.20'ye iner.Daha sonra Cevad Paşa tekrardan bastırır ve 23 subay'a çıkartır sayıyı.Ayrıca Refet Bele'yi unutur kendisi.Refet Bele için daha sonra ayrı bir vize alınır.
Ve meşhur Yıdız saray'ındaki görüşme.Vahdettin yine elinden bırakmadığı sigarasıyla bir toz bulutu içinden,paşa'yı odasına çağırır.Kendisi Cevad Paşa'yı görüşmede istemez.Sadece Mustafa Kemal Paşayla görüşmek istiyorum demiştir.Vahdettin'in sözlerini aynen beyan ediyorum;''Mustafa Kemal Paşa biliyormusun sen haklıydın.Ne yaparsan yap,yeter ki bu milleti kurtar.Bu zamana kadar çok büyük hizmetlerin geçmiştir.Bunları tarih yazacaktır muhakkak.Ancak yapacağın bu hizmet herşeyin fevkinde dahi olabilir''bu sözü söylediği kesine yakındır.Bu sözlerden sonra Mustafa Kemal Samsun'a çıkar.Mustafa Kemal Paşa'nın Samsun yolculuğuna başladığı gün olan 16 Mayıs'ta Sultan Vahdettin sancaklara,din adamlarına,Anadoludaki paşalara ve bütün bürokrasiye mektuplar yazarak;''Bugünden itibaren Mustafa Kemal Paşa benim mutlak vekilimdir.Bütün bir millet ona tabii olacaktır'' sözleriyle biten telgraflar gönderir.Ve Milli Mücadele başlar.Tabii ki burada Kazım Karabekir'in Erzurum'daki meşhur postaneye giderek orada Osmanlı derin devleti paşalarından gizli telgraf şifreleri aldığınıda konuşabiliriz ve daha bir çok konu.Onlara önümüzdeki yazılarımda değineceğim.
Sultan Vahidettin'in yurt dışına gönderilmesi olayından da bahsetmek lazım.Bu olay tamamen Vahdettin'in talebi üzerine gerçekleşmiş bir olaydır.Tabii ki işin aslı şu; İngiliz hükümeti barış görüşmelerine hem İstanbul hükümetini hem de Ankara hükümetini çağırmıştır.Bunu gören Mustafa Kemal Paşa,ikiye bölünmemek için kaldırmıştır evet doğru.Lakin Vahdettin'in yurt dışına gönderilmesi olayı ile saltanat'ın kaldırılması olayı birbirinden ayrıdır.Vahdettin bir çok tehdit mektubu almıştır.Bu tehdit mektupları'nın bir bölümüde din adamları ve muhafazakar kesimden olan insanlardan almıştır.Zaten meclis zabıtlarını incelerseniz Sultan Vahdettin ile ilgili meclis kürsüsünden nelerin söylendiğini görürsünüz.Vahdettin bunlara dayanamamıştır.Hatta mektupların birinde '' Sen İslam dünyasının halifesi olamazsın,niye Mustafa Kemal'e destek vermedin''deniyor.Devamını söylemeyeyim küfürler falan filan.Ama bu gafil adamlar bilmezler ki Vahdettin Mustafa Kemal'i Samsun'a bağımsızlık için yolladı.Bu gerçeği bilenler sadece Vahdettin'in mektup ve telgraf çektiği insanlar.Daha sonra mektupların yok edildiğini düşünüyorum.Gazi Meclis milletvekillerinin de çoğu bu olayı bilmez.Sonunda bunlara daha fazla dayanamayan Vahdettin,Mustafa Kemal Paşa'ya mektup göndererek ayrılmak istediğini beyan eder.Mustafa Kemal Paşa'da istemeyerek de olsa Vahdettin'i yurt dışına gönderir.
Daha anlatılacak okadar çok şey var ki.Yani ne Vahdettin haindir ne de Mustafa Kemal ihanet etmiştir.Bu gerçekler bir gün tarihe intikal edecektir.
Bu yazıya 1 yorum yapıldı.
Hey Sen! Hadi yorum yap...
Cevap yazdığın kullanıcı: Fatih Emre