Amy Winehouse kendisine niçin zarar vermiştir? Kiminizin bize ne ondan dediğini duyar gibiyim. Kiminiz o kadın da kim diyor belki içinden. Niye böyleyiz peki, niye böyle vurdumduymaz ve duyarsızız?! Halbuki yaşadığımız acılar aynı sadece farklı kişiliklerde aynı acıların farklı tonlarını yaşıyoruz. 

Amy, baba sevgisine ve korumasına aç bir şekilde büyüdü. Hatta alkol ve uyuşturucu bağımlılığı ile hayatını mahvettiği dönem, bir röportajında ona şöyle bir soru soruldu: "Neden kendine zarar veriyorsun? Bunu neden yapıyorsun?" Amy'nin cevabı ise uyuşturucudan yada alkolden değil, baba sevgisizliğinden öldüğünü kanıtlar nitelikteydi. "Babam bana 'yapma' desin diye yapıyorum." 

Baba sevgisi o kadar yüce ve kutsal bir şeydir ki insan hasret kalırsa o sevgiye bekler ömür boyu... bir gün babam bana yapma desin diye...

Sevgisizlik kavramı içimi acıtan bir kavram. Amy Winehouse'u çok iyi anlıyorum çünkü ben de bekliyorum; babam bir gün kollarını kocaman açıp seni seviyorum yapma, kendine zarar verme, sen benim kızımsın desin diye bekliyorum. 

Bazı kadınlara güç veren şey hayatta sevdikleri ilk erkekten aldıkları sevgidir. O erkek babalarıdır. Bu sevgi olmazsa işte o kadınlar solar bir çiçek gibi, çürür bir ceset gibi... sevgisizlik böyle bir şey...

İlk yazılarımda beni seven okuyucularla arama mesafe koymadan onların yanında olmak için faydalı bilgilerle profesyonel bir dil kullanarak yazıyordum. Amacım ünlü biri olmak değil, insanların acılarına ortak olup onlara yalnız olmadıklarını hissettirmek istiyorum. Ama şu an hayatımın öyle bir dönemindeyim ki anlatmak zor! Herşeyi ve herkesi koşulsuz şartsız sevip hiç sevgi alamamak büyük bir haksızlık! Bence babalar ne olursa olsun kızlarını sevmeli. Kızını sevmeyen bir baba, baba değildir. 

Bu yazımı kızını sevmeyen bir baba okuyacak belki. Son sözlerim o baba içindir:

Kızının ilk doğduğu an ne hissettin hatırlıyor musun? Senden ve aşık olduğun, sevdiğin kadından bir parça gelmişti dünyaya hatırladın mı, o kızındı, şu anda hiç sevmediğin kızın... Dünyadaki en büyük acı evlat acısıdır derler, düşün ki ölüm haberini aldın kızının, o zaman da sevmeyecek misin onu? Yalan söylüyorsun! Aslında o kadar seviyorsun ki onu, gururundan gidip de kollarını açıp kızına seni seviyorum diyemiyorsun.