Senin bana ettiğin her yeminlerinle
Kendime bir kumbara yaptım.
Yalan söyleyip, yapmadığın her yeminle
Kendime koca bir dağ biriktirdim.
Oturdu o kütle içimde.
Kaldı.
Ve kaldı.
Benden sonra seni kimse sevmezdi.
Bunu bildiğin halde sıraladın benliğime
Kendi yedi ölümcül günahını.
Beyaz olan saflığımı sen karaladın.
Arkama bıçakladın.
Kendi ihanet silahını.
Aklım karıştı.
Seviyor muydun?
Yoksa sevmiyor muydun?
Olan oldu...
Sen de gideydin yüreğimden iyiydi.
Aklımı karıştırıyorsun.
Cümlelerini içime yerleştirerek
Oyun oynuyorsun.
İnanmamı istiyorsun sana.
Sevmemi istiyorsun.
Sonsuza kadar.
Tıpkı saf bir meleğin sevgisiyle sevmemi istiyorsun.
Savaşıyordum senin yalanlarınla.
Kaybediyordum.
Sen de gideydin kaderimden iyiydi.
Sonunu görebildiğim bir kaderin.
İçinde olmasam daha iyiydi.
Biliyorum.
Hayırlı kısmet dedikleri şey, sen değildin.
Sen de gideydin başımdan iyiydi.
Senin aşkın haddinden fazlasını aşıyordu.
Ve benim bunu kaldıracak kuvvetim kalmadı.
Küllenerek sönüp, giden bir ayrılığın ardından
Su bile dökmedin.
Su gibi gidip, su gibi dönemedim.
Ve ben yandım.
Daha fazla yakma.
Bu yazıya 0 yorum yapıldı.
Hey Sen! Hadi yorum yap...
Cevap yazdığın kullanıcı: Fatih Emre