Sevgili arkadaşım,
Sana hasretimden bir parça ile merhaba getirdim satırlarımda. Oysaki ne yüzüm var ne de cesaretim seni arayıp sormaya. Haklısın bilhassa bana kızmakta. Lakin kızmadan evvel ufak bir tebessümüne muhtaç olduğumu belirtmek isterim.
Sevgili dostum, nice zamandır tanışıklığımız mevcut haddini bilmez bu serseri satırlarda. Satırlarımız serseri olsa da içtenliğimizin hakir görülemeyecek kadar gerçekçi olduğunu inkâr edemeyiz. Cümlelerin uzunluğuna aldanma sevgili dostum. Ne yazık ki söylediklerim söyleyeceklerimi hafifletemiyor.
Yüreğimdeki yükün ağırlığından söz etmiştim sana son mektubumda. O yük daha da ağır bir hale geldi. Gözyaşlarımı tutamaz, yangına engel olamaz, ruhuma söz geçiremez oldum. Sana bu satırları yazmadan evvel vuku bulan son olay… İsyanıma zincir vurmayacağımın kanıtı oldu. Seni merakta bıraktığım için özür diliyor ve vukuatı, huzuruna bahşediyorum.
Dostum… Bugün onu kaybettik.
Bu yazıya 0 yorum yapıldı.
Hey Sen! Hadi yorum yap...
Cevap yazdığın kullanıcı: Fatih Emre