Dilimde yine mısralar dönüyor. Sanki ağzımın içinde kovalamac oynuyorlar. Mısralar uzuyor, seni hatırlatıyor her kelime. her mısra sonunda eski günler geliyor gözümün önüne...
Sen eline silgi ben elime kalem ve ortamızda kağıt, beraber yazardık şiirlerimizi. biz beraber de okurduk şiirleri. Arkadan güzel keman sesi de açardın, doyum olmazdı akıp giden mısralara...
Oturduk mu, kolay kolay kalkmazdık masadan. Yazardık ve silerdik... Uyum olmadı mı geri başa dönerdik. İki kişi sekiz mısralık şiirler yazardık. Sen gelirken bir kurşun kalem bir de silgi getirirdin. Ana cümleler senden çıkardı. Bense rengarenk kalemlerle süslerdim şiirimizi. Akıp giderdi zaman, bilemezdik...
Daha lisedeyken başlamıştı bizde mısralar yazılmaya. Bölüm olarak sayısalı seçsekte kalbimizde sözel yatıyordu, belkide o yüzden kazanamadık hiçbir yeri...
Yeni anlıyorum ki ben öyle mutlu oluyormuşum. Solumda sen, ellerimizde kalemler ve önümüzde kağıtlar...
Sen ve mısralar, benim mutluluğumun formülüydünüz. Ancak şu anda yanımda sadece mısralar var.
Ha sen formülün şimdi ki durumuna mı bakıyorsun? O da sen gidince yalan oldu...
Bu yazıya 3 yorum yapıldı.
♥♥♥♥♥♥♥♥♥♥♥♥♥♥♥♥♥♥♥♥♥♥
Hey Sen! Hadi yorum yap...
Cevap yazdığın kullanıcı: Fatih Emre