(Çok önceden yazdığım bu denemeyi sizinle paylaşmak istedim. Aslında her acemilik bir tecrübe katarmış insana. Çok yakında kitabım çıkacak. Buralara gelmemde sizin de çok emeğiniz var. Belki komik gelebilir ama bu kadar okunma bile benim en büyük hayalimdi. Çok yakında ikinci hayalim de gerçekleşecek. Hiçbir şey için boşa çaba yoktur, umudunuzu yitirmeyin...)
Hayatı yaşamak zordur, bilirim. En iyi yaşamayı bırakın, en iyi yaşamaya çalışmak dahi çok zordur. Eğer bir kişi bütün bu zorlukları göze alarak hayatını güzelleştirmeye çalışıyorsa, o kişi mutlu olmayı gerçekten haketmiştir. Roger Crawford'un dediği gibi; "Zorluklar hayatta kaçınılmaz, yenilmek ise sizin seçeneğiniz."
Hayat her yerde, her adım başında zorluklar sunar bize. Bu zorluklara selam verip geçmek her yiğidin harcı değildir. Her kendine güvenen yapamaz bunu. Mücadele etmek, zorluklara karşı direnmek demektir. Hayatı güzelleştirmek, yaşamaktan daha da zordur. Bilen bilir ya, hayat en yalın haliyle bakıldığında acılarla dolu bir hüzün topluluğudur... Acınız dahi olsa her zaman daha büyük acıları düşünün. Bu şekilde daha uzun süre ayakta durabilirsiniz ve bu şekilde hayatı daha güzel yaşamaya çalışmış olursuz. Belki güzel yaşayamazsınız sadece yaşamaya çalışırsınız. Zaten bazen de sadece çabalamak yeterli olur. Bir sonuç elde etmeyi düşünmeden çabalamak anlam katar hayatımıza.
Kendim gibi olmadan mutlu olmaktansa, kendim olarak mutsuz olmayı tercih ederim. Hayatı yaşamayı tabiki isterim. Fakat bunun için kendim olmaktan vazgeçemem. Çünkü bu bana bir şey katmaz. Aksine, benim kişiliğimden parça parça benlik koparır. Benden bir tavsiye; kişiliğinizi kaybetmeden hayatı yaşamaya çalışın...
Bu yazıya 3 yorum yapıldı.
Hey Sen! Hadi yorum yap...
Cevap yazdığın kullanıcı: Fatih Emre