Kimse bilmez içinde ki yangınları.. bundandır duygularının kimsesiz kalışı, duygular fikirler hisler hepsi birer düzen üzerine kurulan konuk oyunculardır.
sen her zaman gerçekleri ararsın bu düzende sürekli sorgularsın seni yargılayan herşeyi ve herkesi. Bazen kimliklerini gördüğün insanları bile sorgularsın çünkü yazan rakamlar ve harfler sana güven kazandırmaz öyle bir haldeyiz ki güvencini yitirmiş insanlara gerçekler bile birşey ifade edemez. doğru sanılanlara yürüdüğümüz yolda yanlışlarımız düşürür bizi, tekrar kalmak için tutunduğumuz eller kırar dizlerimizi ve sonra gömülmek isteriz karanlığa, ışıklar aydınlatamaz yüreğimizi ışık saçan gülüşler olmadıkça. sadece doğruyu beklediğimiz anlar olur ya hani yalansız ve tamamen gerçek işte o an hiç gelmez kimi zaman geldiğini sanarız ama sandıklarımızla kalırız...
Sonra bir gün vazgeçeriz doğruyu beklemekten öyle bir vazgeçeriz ki gelmeyen yalanlara inanır gelen doğruları elimizin tersiyle iteriz. Hayatta olmaz dediklerimiz olur asla yapmam dediklerimizi yapar ve içimiz kan ağlarken bile güleriz. EVET ! artık bizde yalanlarla yürüyen bir insan oluruz çünkü içimiz kan ağlarken gülmek, kötüyken iyiyim demek, karanlıktayken aydınlıkmış gibi davranmak bizi doğrucu değil yalancı kılar. Zaman bizi buraya getirmişken geri dönüşü yoktur artık, yüreğimizde saramadığımız yaralar, aklımızda silemediğimiz isimler, canımızı acıtan varlıklar varken bu kadar çok eğriyken doğru olamayız artık.
Hani bir laf vardır ya BENİ SİZ BU HALE getirdiniz diye, o misal işte..
YAPMAYIN! güzel insanları çirkinleştiricek, iyiyi kötü kılacak, temiz kalpleri kirletecek, iyi olan yüreklere yaralar açacak ve doğru insanları yanlış yapacak kadar ADİ olmayın! ADİL olun..
Bu yazıya 1 yorum yapıldı.
Hey Sen! Hadi yorum yap...
Cevap yazdığın kullanıcı: Fatih Emre