- Roma İmparatoru Neron eşcinsel evlilik yapmıştı. Azat ettiği kölesiyle evlenmiş, onu kendisine koca olarak atamıştı.
- Eşcinsel olan Sezar için de, ‘Bütün erkeklerin karısı, bütün kadınların kocası,’ denirdi.
- Bazı Amerikan Kızılderili kabilelerinde erkek olmanın sorumluluklarından kaçmak isteyen, ava gitmeyi ve savaşmayı göze alamayan Kızılderililer kadın giysileri giyer, kadın rolü üstlenir ve diğer erkeklerle eşcinsel evlilik yaparlardı. Ve bu durum kabile tarafından anlayışla karşılanırdı.
- Yalnız Batı ülkelerinde değil, Osmanlı’da da eşcinselliğin yaygın olduğunu biliyoruz. Osmanlı hamamları eşcinselden geçilmezdi. Bu nedenle de, bazı ülkelerde ‘Türk hamamı’, eşcinsel mekânlara verilen isim olmuştur. Hamam yöneticilerinden birinin tuttuğu notlarda, her bir tellakın özel meziyetleri ayrıntısıyla anlatılmıştır. Dedelerimiz Hititler de eşcinsel evliliğe yasal bir statü tanımıştır. Hitit Yasası’nın 36’ncı maddesine göre bir oğlanı parayla satın alıp evlenmek yasal kabul ediliyordu.
- Eski Girit’te ve Isparta’da da eşcinsellik yasayla düzenlenmişti. Buralarda, yasaya göre, gençler bir süre için eşcinsel olmak zorundaydı. Girit’te eşlerin seçimi, kişilerin toplumsal konumuna göre yapılıyordu. Kendisine sevgili bulamayan gençler utanç içinde kalıyordu. Eşcinsel ilişki, bir sayfiye yerinde geçirilen balayıyla başlıyordu.
- Yunanistan’da genel olarak pasif eşcinsel ilişki, oğlan 12-13 yaşındayken başlıyor, sakalı çıkıncaya kadar devam ediyordu. Bütün önemli erkeklerin kendi cinslerinden sevgilileri oluyordu. Perikles sadece kadınlara ilgi duyduğu için çok eleştirilmiştir. Fakat, erkek fahişelik doğru bulunmuyor, bu işi aşk için yapmaları öngörülüyordu.
Osmanlı padişahları konusu son derece tedirgin edici. En azından bazı şeyleri açıkça dile getirmek son derece tepki çekebiliyor, her ne kadar gerçek olsalar da.
Osmanlı İmparatorluğu'nda cinsellik anlayışı 2. meşrutiyetten sonra çok büyük bir dönüşüm geçirdi. Oryantal toplumlarda sıkça yer alan eşcinsellik mevzusu, 2. meşrutiyet, Batılılaşma gibi çabalarla birlikte radikal bir değişim geçirdi. Kilisenin yasakladığı eşcinsellik, eşcinsellik için loncası olan Osmanlı Devleti içinde de farklı bir tutum altında incelendi, hatta incelenmedi bile. Zamanla farklılıklara duyulan saygı yerine ötekileştirmeye bıraktı. Günümüzde de kapitalist düzenin dayatmalarına maruz kalıyor eşcinsellik. Çikolata reklamlarında çikolata yiyen mutlu aileler, araba reklamlarında zırvalayan yeni çiftler vs...
Bu yazıya 0 yorum yapıldı.
Hey Sen! Hadi yorum yap...
Cevap yazdığın kullanıcı: Fatih Emre