Hür Adam Filmi

Hür Adam, son yıllarda çekilen ve hakkında en çok eleştiri/övgü alan sinema filmlerinden biri. Hür Adam oyuncuları, Hür Adam konusu ve filmle ilgili daha bir çok nokta eleştirildi ya da övüldü...

Hür Adam Oyuncuları

Öncelikle Hür Adam oyuncuları ile ilgili bilgi verelim. Başrol oyuncusu, Said Nursî rolündeki Mürşit Ağa Bağ. Filme aynı zamanda Hür Adam yönetmeni Mehmet Tanrısever'in oğlu Tarık Tanrısever de Bediüzzaman'ın talebelerinden Şamlı Mehmet rolünde izleyicinin karşısına çıkıyor. Aynı zamanda Ahmet Yenilmez, Engin Yüksel, Mesut Çakarlı,  Halil İbrahim Kalaycıoğlu, Tekin Temel, Muzaffer Çetinyılmaz, Sefa Zengin, Yaşar Karakulak, Emin Gümüşkaya gibi Kurtlar Vadisi gibi dizilerden tanınan sîmâlar da var Hür Adam oyuncuları içerisinde.

Hür Adam Filminin Konusu

Hür Adam filminin konusu, Cumhuriyet öncesinin ve Cumhuriyet'in ilk yıllarının İslâmî kesim tarafından yetiştirilmiş en büyük âlimlerden biri olarak görülen, eserleri hâlen onlarca farklı dilde okunup referans kabul edilen, ilmî seviyesinden dolayı o dönemki âlimler tarafından Bedîüzzaman lâkâbını almış bir âlim olan Said Nursî'nin hayatının bir bölümünden ibarettir.

Bediüzzaman Ne Demek

Bedîüzzaman, çağın eşşiz güzelliği demektir. Bu ünvâna lâyık görülmesinin sebebi, o dönemki alimlerle girdiği tüm ilmî münakaşaları kazanıyor olmasıydı. Çocukluğundan gençlik dönemine, hatta ölümüne kadarki süreçte, ilmî anlamda girip de kaybettiği bir münâkaşa olmadığına dair çok rivayet vardır.

Hür Adam Filmi Hakkında

Gelgelelim Hür Adam filmi ile ilgili fikirlere... Filmin 160 dakika olması ve verilen ara ile birlikte 3 saat kadar sürmesi, kimine göre "bu uzunlukta bir film izleyiciyi yorar" düşüncesinden dolayı olumsuz bir  etken, kimine göre de Said Nursî'yi daha iyi anlatabilmek açısından olumlu bir etken. Film bütçesi olması gerekenden daha az gibi görünüyor. Zirâ hapishane sahneleri aşırı yapmacık. Dekorlar konusunda fazla hassasiyet gösterilmemiş. Ayrıca düşman diye nitelendirilen adamların film boyunca aynı odada, masa etrafında kalmaları da çok yavan olmuş.

Hür Adam Film Eleştirileri

Aslında Hür Adam filmi genel itibariyle tek sebepten ötürü eleştiriliyor. Atatürk ile Said Nursî'nin ikili görüşmesi esnasında Said Nursî'nin bacak bacak üstüne atması. Bu konuda da iki fikir var;

1) Atatürk, o dönemde en güçlü dönemlerinden birini yaşıyordu. Said Nursî'nin Atatürk karşısında, özellikle o dönemde, bacak bacak üstüne atması hayal ürünü olmalı...

2) Said Nursî, geçmişten günümüze değin görülen ve Hz. Muhammed'in sünnetlerinden biri olan "ilmin izzetini koruma" adına, devlet adamlarının karşısında eğilip bükülmemiş, kendi adına değil, temsil ettiği değer adına bacak bacak üstüne atmıştır.

YORUM:

Konu ile ilgili benim fikrime gelecek olursak. Filmde, Atatürk, ikili görüşme esnasında fazla pasifize edilmiş. Sanki koca komutan değil de normal sıradan biri gibi... Diyelim ki bu görüşme esnasında Atatürk aynen filmdeki gibi davranmış. O zaman bu, Atatürk'ün büyüklüğünü, hoşgörüsünü gösterir. Zirâ karşısında bacak bacak üstüne atmış Şark'tan gelmiş, idarecilik anlamında sıfatı olmayan bir kişinin bacak bacak üstüne atması durumunda farklı tutumlar da sergilenebilir... Ama bir gerçek var ki; filmdeki Atatürk bu görüşme esnasında oldukça pasif.

Bir diğer nokta da Said Nursî'nin bacak bacak üstüne atması. Çağımızda çizilen Atatürk imajı neredeyse Tanrısal boyutlara ulaştığı için bunu anlamak belki güç olacaktır. Fakat sünnet bilgisi olanlar için sergilenen tutum aslında olması gereken şeydir zaten. He işin şu boyutu var, ben olsam öyle bir tutum sergileyebilir miyim? Tabii ki hayır. Fakat devlet adamları da insandır, ilah değil. Cumhurbaşkanı da öyle, başbakan da öyle, orgeneraller de öyle; velhâsıl-ı kelam, insan olanın önünde boyun eğmek zaten çoğu insan için zordur. Ki Said Nursî, o görüşmede dönemin en büyük âlimlerinden olduğu için temsil ettiği değerler vardır ve eğilip bükülmesi bu değerlere saygısızlık olurdu.

Şimdi birileri diyebilir; "eğilip bükülmesi ilme saygısızlık oluyor da, bacak bacak üstüne atması neden Atatürk'e saygısızlık olmuyor?". Cevap basit aslında:"Said Nursî, döneminde Bedîüzzaman sıfatını almamış, ilim ile ilgili çalışmaları olmayan sıradan bir insan olsaydı, tabii ki saygısızlık olurdu. Fakat kendi adına değil, temsil ettiği değer adına o görüşmede bulunduğu için o hareket bir saygısızlık ifadesi değildir."

Tüm bu eleştiri ve övgü yumağının içerisinde, filmi izlemek isteyenlere;

İyi Seyirler