Sen daha doğmamıştın güneş, ay vardı gökyüzünde bir hüzün gibi ağlıyordu. Ayrılığın habercisi mi idi bu su dökmeler? Şafağın yolcusu mu idi yoksa bu gitmeler. Güneşin bu kadar geç doğması neye işaretti acaba. Bilip de cevaplayamadığım sorular mı vardı aklımda? Ya da anlayıp da anlatamadığım bir olay mı? Ne kadar zormuş gideceğini hissetmek. Arkandan bakacak bir çift gözün yağmurları andıracak olması. Ne zormuş seni yolcu olarak düşünebilmek. Peşinde ki gölgen kadar uzak olabilmek, ne büyük ayrılık imiş. Bir kuş gibi konup giden bir masalmış senin kide. Belki bir daha göç edersin diye beklemek imiş masalın güzel bitmesi. Çok uzak olurmuş, yüreğin deki bir adım öteye gittiğin de. Bir türkü olurmuş giden gelmediğin de. Onca aşık ölürmüş bu sevda köprüsün de. Yine de sönmez imiş sobadaki son çıra. Her rüzgar bir alev olurmuş yangında. Sokaklar yeniden aydınlanır imiş gidenler geri geldiğin de. Hiç bitmez imiş gönül kafesindeki ömür geri döndüğünde. Güneş yeniden doğuyormuş gidip gelen yarin ardından. Ve son kez dile geliyormuş rengarenk kuşağıyla gökyüzü. Gece ile gündüz çok sever çok naz edermiş birbirine. Onların ki kovalamaca imiş hep ve buna tüm kainat şahit olurmuş. Ay ve Güneş hep üzülürmüş giden sevgililerin ardından.
Giden Sevgili
YASAL UYARI
Giden Sevgili başlıklı yazı İsmail Olutürk tarafından 27 Temmuz 2011 Çarşamba, 13:37 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu, kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir. İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Bu yazıya 0 yorum yapıldı.
Hey Sen! Hadi yorum yap...
Cevap yazdığın kullanıcı: Fatih Emre