Bir gün var oluruz. O günden itibaren bir çok şeyle tek başımıza mücadele etmemiz gerekir. Her şeye karşı ayakta durmak için çabalarız. 'Ben de varım' çabasıdır aslında. Bazen mutlu oluruz bazen de hayal kırıklığına uğrarız. Doğduğumuz an zaten acı bir çığlıkla başlar ömrümüz; hayata karşı verdiğimiz bir çığlıktır. Büyük bir sevinçle karşılanırız. Havayı ilk soluduğumuz anda canımız yanar. Ama etrafımızdakiler bizi alkışlar. Sevinç gözyaşları döker.
Aileden uzaklaştığımız andan itibaren hayatın amansız sokaklarında kendimizi bulma çabası içine gireriz. Yalnızlık duygusuna kapılırız. Hep yanımızda olan kişiler artık yoktur. E zaten yalnız doğmadık mı? Kendimizi kanıtlamak isteriz. Bitmek bilmeyen bir amaç için kendimizi zorlarız. Karşımızdaki kişilerden üstün olmak için uğraşırız. Mantığımızla hareket ederiz. Bazen sıkılır, duygularımızı ele veririz. Sevgiyi ararız. Ama hiç bir zaman kaybetmek istemeyiz. Her zaman başarmaktır amacımız.
Yalnızlığımızın bittiğini düşünür, bir kıza delicesine aşık oluruz. Bağlanırız; onsuz hayat olmadığını düşünürüz. Ama bir yerlerde eksiklik vardır. Kendi başımıza çözmeye çalıştıkça durum daha da karmaşıklaşır. Acı sonla karşı karşıya geliriz; bilinmezlik denizinde kaybolduğumuz andır. Sevgimizi söyleriz ve cevap 'hayır' olduğunda büyük bir hayal kırıklığına uğrarız. 'Evet' olduğunda ise büyük bir yaşama sevinci dolar içimize. Sizce de böyle değil midir?
Bazen sevdiğimiz kişiler olur hayatımızda; ailemiz gibi... Hayatımızdaki en büyük acıyı yaşarız. Daha önceki acılarımızdan hiç birine benzemez. Sürekli onları düşünürüz; onlarla olan güzel anılarımız aklımıza gelir. Düşündükçe tebessüm ederiz. Bazen suçlarız neden yalnız bıraktıkları için. Bazen de onların bizi izlediğini düşünüp hayatımızı daha anlamlı hale getiririz. Ama hepsinden öte yaşama sevincimizi hiç kaybetmemeliyiz değil mi?
İş hayatına atılırız. İlk gün hep heyecanlı oluruz. Tecrübe edinmek için ve statü geçmek için işimize dört elle tutarız. Daha sonraki günler ise monotonlaşır. Yeni bir şeyler ararız farklı uğraşlar yapmak için heves ederiz. Kimi zaman yatırımlar yaparız. Bazen batabiliriz. Elimizden her şeyin gitmemesi için çabalarız. Bazen elimizdekiler de gider. Bazense büyük bir umutla her şeye yeniden başlarız. Kimi zamanda yatırımlarımızda başarılı olur daha üst mevkilere çıkarız. Geriye kalan kısımlarda ise böbürleniriz...
En sonunda ise istediğimiz tarzda biri karşımıza çıkar. Artık daha olgun ve duygularımız kontrol etmeyi öğrendiğimiz için her şey daha mantıklı gelir. Uzun bir süre birbirimizi tanımakla geçiririz. Daha sonrasında evleniriz. Mutlu bir hayatımız olur. Çocuklarımız olur. Onları hayata hazırlarız. Onları gözümüz gibi bakarız. İyi ideallere sahip olmaları için hayata hazırlarız. Hayat eğitimlerini verip hayatın içine göndeririz. Her zaman yanlarında oluruz. İyi bir ebeveyn olmak isteriz.
Kalan hayatımızı mutlu sağlıklı ve huzurlu geçirmek için sevdiklerimizle olmak isteriz.Yaşımızın büyük olmasına rağmen hep içimizdeki çocuğu yaşatmak isteriz. Torunlarımızın yanında içimizdeki çocuğu serbest bırakıp onlarla bir oluruz. Torunlarımız hızla büyüdüğünü görüp mutlu oluruz.
Her şeye rağmen hayatı hep dört elle sarılmalıyız. Hayatın bazı acı ve tatlı yönleri vardır. Herkes kendi hayatını oluşturur. Bir çok farklı yoldan gitsek de ulaştığımız şeyler hep aynıdır. Nerede nasıl olduğunun bir önemi yok; nasıl yapacağımızın bir önemi vardır. Hiçbir zaman yaşama sevincimizden ve umudumuzdan ödün vermemeliyiz. Hayat bizim ona nasıl baktığımızla önem kazanır…
Bu yazıya 2 yorum yapıldı.
Hey Sen! Hadi yorum yap...
Cevap yazdığın kullanıcı: Fatih Emre