Kar ;
beyaz demekti, kartopu, havuçtan burun, zeytinden göz demekti. Camdan doğanın en güzel olaylarından birini izlemekti.
Kar masumiyetti,çocukluğumdu….
Ama büyürken kaybederiz ya bazı şeyleri,Ve bazı şeylerin anlamı değişir ya.Çağrışımları farklılaşır.
Kar size saçlarının kenarlarında aklar olan bir gönül ağrınızı hatırlatır artık mesela….
Soğukta yanında olup ısınmak istediğiniz birini ifade eder ya belki artık…
Ve belki hayatla boğuşmaktan yağan onlarca karın farkına varmamış keyfini çıkaramamışsınızdır..
Birkaç gün önce kartopu oynarken ;düşündüm ,en son ne zaman kartopu oynadığımı,hatırlamayacak kadar uzun olmuş meğerse…
Kendime kızıyorum bazen başka şeyleri telafiye uğraştıkça,başkaları için hırpalandıkça,kendimi,yüreğimi,anı kaçırıyorum.yaşadığımı unutuyorum maalesef…
Oysa ki hayat doluyum ya hep bununla gurur duyarım…
Şimdi bakıyorumda camdan dışarıya,Bu şehire kar çok yakışıyor…
Karda mahsurda kalsak,saatlerce eve varamasakta,kar bu şehire başka yakışıyor ya.
Her yer bembeyaz,şöyle bir bakınca muhteşem bir doğa gösterisi gibi adeta…
İyi yanlarına bakmalı hayatın..Kar yağışının da öyle…
Kim ne düşünürse düşünsün, kar bu şehire çok yakışıyor….
Bu yazıya 0 yorum yapıldı.
Hey Sen! Hadi yorum yap...
Cevap yazdığın kullanıcı: Fatih Emre