Soğuktu ve yağmur yağıyordu,kör penceremden bana doğru…Toprağa vuran
her yağmur damlası gözü kapalı bile hissedebileceğin kokusuyla yeniden
atmosferi sarıyordu.Bir yandan soğuk vuruyor sıcak odama …arada kaldım…
dışardan bir ıslık sesi fısıldıyor kulağıma uyuma mı diyor, ninni mi
söylüyor.Gözlerimi baygın tavana baktırıyor …ıslığa kulak kabartıyorum
birde o duvardaki büyük silüete…Cam kenarındaki ağaçın silüetine
karısıyor gözlerim…hep beraber penceremden bana konser veriyorlar.Islık
güzel çalıyor ,yaprakta öyle,rüzgar iyi dansçı,ağaçta öyle….Sanki biri
davul biri zurna iyi eşlik etmişler,odamda bir sağa bir sola savrulan
ağacın gölgesi benide dansa çağırıyor tango edasında…yok yok dans
etmeyeceğim. Ben bu dansı bilmiyorum,ne müziği nede aletleride…susarak
izlemek istiyorum bu dans bitene kadar…
Şimdi kafamı uzatıp camdan dışarı baksam ne olurdu acaba?Ama bakmalıyım
bu dans benim için …ve bakıyorum…görebiliyorum yeşile boyalı
saçlarıyla koca bir çınar …sağa sola salladığı elleriyle,sallanan
mendilleri görebiliyor ve çalan ıslıkları şimdi daha iyi görüyor ve
duyabiliyorum.Pencereni aç dediğini duyar gibiyim.Açıyorum penceremi ve
rüzgar bana uzaktan sarılıyor hoşgeldin Rüzgar diyorum…Rüzgar ıslatmak
istiyor geri çekiliyorum,ıslatmıyor,ıslanmıyorum…Artık yüreğimin
götürdüğü götüreceği son noktaya doğru yolculuk başamak üzereyim…
Bu yazıya 1 yorum yapıldı.
Hey Sen! Hadi yorum yap...
Cevap yazdığın kullanıcı: Fatih Emre