Bugünkü dersimizin konusu başörtüsü farz mıdır tarz mıdır? Hep birlikte bu sorunun cevabını arayalım dedim :) Daha doğrusu ben fikrimi yazacağım, eleştireceğim kesim de bana sinir olacak. Prosedür böyle sanırım.
Efendim ben mutaassıp bir ailede yetiştim. Annem, kız kardeşlerim, çevremdeki bayan akrabalarım başörtülüdür. Örtüyü ben farz olarak bildim küçüklüğümden beri. Aslında bu konuyla ilgili araştırma yapmışlığım falan da yoktu. Öyle işte sağdan soldan gördüğüme göre fikir sahibi oluyordum. Özellikle birkaç yıl önce televizyonlarda "başörtüsü Kuran'da var mıdır" sorularının havada uçuştuğunu siz de hatırlarsınız. İşte ben de o dönemde biraz araştırma yapmıştım. Belki de interneti faydalı bir iş için ilk kullanışımdı o . Genelde lüzumsuzdan da faydasız işler için kullanırım da ben interneti...
Orayı burayı kurcalarken gördüm ki başörtüsü -kimilerinin türban dediği şey- farzmış. Yani bunu öyle ben gibi üfürükten adamlar değil, o "Kuran'da yok öyle bi' şey; başörtüsü farz değil, türban takmak şart değil" diyen kıçı kırık tırt adamlar falan da değil, Yaratıcımız söylüyor. Azıcık da olsa içinde bi' kıpırdanma olmuyor mu be kardeşim. Yahu hiç mi tırım tırıs olmuyorsun "öyle bi' şey yok" derken? Emri inkar etmeden onu uygulamamak farklı, o emre "öyle bir şey yok" demek farklı. Sen kabul edersin başörtüsünün farz olduğunu ama takmazsın, takana ses etmezsin; seni affedecek olan Allah. Tamam da niye artistlik yapıyorsun ki "türban farz değil" diye? Yusuflamıyor musun hiç yahu, valla çok merak ediyorum.
Konu buraya nasıl geldi bilmesem de, şu ana kadarki anlattıklarımın konuyla pek bi' alakası yok :) Durun yahu hemen küfür etmeyin, o kadar da ilgisiz değil.
Şu Bolu sokaklarına kafa dinlemek için çıkıp sinirimi hoplata hoplata eve döndüğüm çok olmuştur. Uzun zamandır sitede yazı yazmıyordum da bari bi' iç dökeyim dedim. İşte yine günlerden bir gün şu nalet olası köyden bozma şirin(!) şehri gezerken karşıdan başörtülü bi' kızın geldiğini gördüm. Belden yukarısı ayrı, belden aşağısı ayrı memleketin ayrı havasını soluyordu sanki. Yaklaşık bir ay kadar önce diz kapağındaki etek boyunu başındaki örtüyle tamamlayan bir kız gördükten sonra artık herhangi bir şeye daha fazla şaşıramazdım elbette. Ama yine de şaşırıyor insan altında tayt, başında örtülü birini görünce. Başlıkta da yazdığım gibi, başörtüsü türban oldu olalı, farz hükmü de tarza dönmüş halde. Başörtüsü belki halen farz ama, türban tarz oldu demek daha doğru olacaktır.
İşte böyle insanlar yüzünden örtünmeyi düşünenler de gayet tabi "yahu benim en azından götüm başım meydanda değil" diyerek kendine telkinde bulunup gönlünü ferahlatmaya çalışabilir. Her ne kadar yanlış bir telkin de olsa bu, eşşeğin kulağına karpuz suyu kaçırmamak lazım.
Buradan memleketteki ailem, Almanya'daki oğlum ve askerdeki ağabeyim başta olmak üzere, özellikle başını türbana dolayıp sağını solunu açan bayanlara seslenmek istiyorum:"Kaç para istiyorsanız verelim, yeter ki böyle sapır saçma hareketler yapıp milletin aklını bulandırmayın. Başörtüsünü ayağa düşürdünüz, milleti dinden, örtüden soğuttunuz. Örtüyle süslerinizi örtmeniz emredilmişken, örtüyle süsleniyorsunuz. Ayıptır hanımefendiler".
Amacım kimsenin düşüncesini değiştirmek değil; bir iç döküş... Zaten benim gibi bir baltaya sap olamamayı geçtim, bir sapa kazma dahi olamamış birinin kullandığı üslup, ancak sinir olmaya sebep olur. Olsun. Ben yıllardır sinir oluyorum. Biraz da orasını burasını açarken başını örten, vücut hatlarını giydiği kıyafetlerden dışarı fışkırtanlar sinir olsun.
Son olarak başörtüsü ile ilgili Kuran'da geçen ayetleri ekleyeyim istedim. Belki tarz olsun diye örtünenler yazıyı okur da farza riayet etmeye başlar. O kadar yazdık, en azından bi' an da olsa içinizden geçsin bari yahu "acaba başımı örterken oramı buramı değişik hallere sokmam yanlış mı ki" diye. O da yeter. Valla bak.
Mü'min kadınlara da söyle: "Gözlerini (harama çevirmekten) kaçındırsınlar ve ırzlarını korusunlar; süslerini açığa vurmasınlar, ancak kendiliğinden görüneni hariç. Baş örtülerini, yakalarının üstünü (kapatacak şekilde) koysunlar. Süslerini, kendi kocalarından ya da babalarından ya da oğullarından ya da kocalarının oğullarından ya da kendi kardeşlerinden ya da kardeşlerinin oğullarından ya da kız kardeşlerinin oğullarından ya da kendi kadınlarından ya da sağ ellerinin altında bulunanlardan ya da kadına ihtiyacı olmayan (arzusuz veya iktidarsız) hizmetçilerden ya da kadınların henüz mahrem yerlerini tanımayan çocuklardan başkasına göstermesinler. Gizledikleri süsleri bilinsin diye ayaklarını yere vurmasınlar. Hep birlikte Allah'a tevbe edin ey mü'minler, umulur ki felah bulursunuz."(Nur Suresi, 31)
Bir nikâh ümidi beslemeyen, çocuktan kesilmiş yaşlı kadınların, ziynetlerini, göstermeksizin dış elbiselerini çıkarmalarında kendilerine bir vebal yoktur. Gene de iffetli olmaları kendileri için daha hayırlıdır. Allâh işitendir, bilendir.
(Nur Suresi, 60)
Evlerinizde vakarınızla oturun. İlk cahiliye devrinin açılıp saçılarak, ziynetlerini göstererek, yürüyüşü gibi yürümeyin.. Namazı kılın, zekatı verin, Allâh’a ve Resülüne itaat edin. Ey ehl-i beyt!. Allâh sizden şek ve şüpheyi gidermek ve sizi tertemiz yapmak istiyor. (Ahzab Suresi, 33)
Ey peygamber! Hanımlarına, kızlarına ve mü’minlerin kadınlarına, örtülerini üstlerine almalarını söyle. Onların tanınmaması ve (incitilmemesi) için en elverişli olan budur. Allâh çok bağışlayan çok esirgeyendir!..
(Azhab Suresi, 59)
Bu yazıya 4 yorum yapıldı.
Ayetin manası: "Baş örtülerini yakalarının (gerdanlarının) üzerine indirsinler." (Nûr: 31)
Ve Aleykum Selam ve Rahmetullahi ve Berakatuhu.
http://www.islamsoru.bplaced.net/?page_id=14&mingleforumaction=viewtopic&t=7
Hey Sen! Hadi yorum yap...
Cevap yazdığın kullanıcı: Fatih Emre