Gazze'de Doğdum
Dudakların suyu arzuladığı, kuru ekmeğin bile bulunmadığı Kerpiçten bozma, buz gibi bir evde doğuyorum ben Ağzımdan çıkan ilk kelime çok ağır Anne diyemiyorum, ölümü haykırıyorum yalnızca [...]
Dudakların suyu arzuladığı, kuru ekmeğin bile bulunmadığı Kerpiçten bozma, buz gibi bir evde doğuyorum ben Ağzımdan çıkan ilk kelime çok ağır Anne diyemiyorum, ölümü haykırıyorum yalnızca [...]
Bin yılların tarlası zehirlenirken, Doğmadan ölmek güç olmamalı. Vicdanı insanlığın güneşlenirken, Yüzüne tükürmek suç olmamalı. Süt kokan bedenler filizlenirken, Ateşler bu kadar kor olmamalı. [...]
Yaşamak, ne sıradan bir sözcük telaffuz ederken. Ölüm ise dile yanaşamadan daha içini titretiyor insanın. Yaşamanın çaba gerektirdiği bir coğrafya akıllarda silik bir yer kaplıyor gibi. Her yağmurlu g [...]
Bizim de evlerimizin tepesine doğan sabahı ayrı, yüreği ayrı ısıtan güneşimiz vardı. Hesapsız, kan sıçramamış gülüşlerimiz; gözlerimizin ışığını kandilleştiren umutlarımız. Boğazımızdan geçen iki lo [...]
Bugün senin günün, mutlu olmak için bir sebep bulman için bir tek gün bugün.. Sana 24 saat verdim mutlu olabilmek için bir sebeb bulman için.. Aradın da bulabildin mi yüzünü güldürebilecek bir sebeb? [...]
Ateş almaya geldim bu cihan-ı yalana, Gönlümde dertten volkanları pişirdim, Bil ki gönlün dalgaları vurdukça kıyıya, Kurumadan güneşte, kağıtlara devrettim. Benim gönlüm gökyüzüne eş değer, Sıf [...]
Derler ki en adil senmişsin ölüm? Yalan! Öyle olsan, birine erken birine geç gelmezdin. Öyle olsan, birini fidanken, birini tohumda almazdın! Yaradan adını hayat koymuş, o yolda yürüyorum şimdi her [...]
Denizin kokusunu çekti içine. Öyle sık soluk alıyordu ki sanki uzun bir yolculuk öncesi son vedalasmasiydi en sevdiği ikinci şeyle. Rüzgâr göz yaşlarını yüzüne üfürürken tebessum oluştu gülmeyi unutan [...]
Daha on altıydı Gözü yaşlarla doluydu Okşamaya vakit kalmadı Bir cenaze arabası geçti İnanamadı Ölen ben miyim ? O zaman anladı Ölen oydu On altılar içinde Geceye iyi gecele [...]
Aslında biliyorsun az çok aklımdan geçenleri, nereye gidersen git hep peşinden gelmedi mi? Kendini duvardan duvara çarpmaktansa içindeki nefreti dışa vur demedim mi? Onun ya da bir başkasının yüreğ [...]